Bükreş’ten: Küçük Grup Günü Gezisi – Ortaçağ Bulgaristan

Yerel rehberinizle otelinizde buluşmaya başlayın, ardından güneye Bükreş’ten Romanya ve Bulgaristan sınırına doğru ilerleyin. Tuna Nehri ve Dostluk Köprüsü’nü geçtikten sonra Bulgaristan’a gireceksiniz. Veliko Tırnovo yolunda, İvanovo köyünün yanındaki Rock Hewn Kiliselerini özel bir ziyaret için durun. Bunlar, Roussenski Lom Nehri’nin sarp geçidine oyulmuş olan Bulgar Ortaçağ kiliseleri, şapelleri ve manastır hücreleridir. Yazıtlar, azizlerin portreleri ve diğer restore edilmiş eserler 13. yüzyıldan kalmadır.

Bundan sonra, İkinci Bulgar İmparatorluğu’nun başkenti olan ve Bulgaristan kültüründe uzun bir geleneğe sahip olan Veliko Tarnovo’yu keşfedin. Şehir, müzeler ve tarihi yerler bakımından zengindir ve Bulgaristan’ın en büyük üniversitelerinden birinde öğrenciler tarafından tahrik edilen canlı bir gece hayatıyla bir aradadır. Eski gelenekleri koruyarak, nesiller boyu Bulgar ailelerinin sahip olduğu atölye çalışmalarından geçme şansınız olduğu Artisans Caddesi’nde yürüyün. Türk kahvesi için kullanılan bakır plaka ve bardakların üretimini görmek için tamamen işlevsel bir bakırcı atölyesi görme şansına sahip olacaksınız. Kalenin kalıntıları ve Bulgar kralları kilisesi ile Çarlık Tepesi’ni yukarı kaldırın. Kale, Patrik Kilisesi, Kraliyet Sarayı ve İmparator Balduin Kulesi’ni ziyaret edin.

Ardından, Arbanassi’ye yolculuk yapın ve caddelerde dolaşırken zamanda geri adım atın ve 16. yüzyıla kadar uzanan ev ve kiliselerle kaplıydı. Asaletin cömert ama basit yaşam tarzını gösteren Konstantsalieva Evi’ni ziyaret ederken, 17. yüzyıldan kalma zengin tüccarların hayatına bir göz atın. Daha sonra yerel yemeklerin servis edildiği restoranlardan birinde öğle yemeği için mola verin ve ünlü Bulgar mutfağının tadını çıkarın.

Bulgaristan’ın ilk Avrupa tarzı şehri olan Rusçuk’ta kısa bir yürüyüş yapın. Kaldırım taşları ve kaldırımları, Viyana fenerleri ve yemekhaneler ile sokakları görün. Bulgaristan’ın ilk asansörü 1896’da buraya kuruldu. Anıtların listesi, ana meydan, adalet sarayı, Katolik yatılı okulu, Fransız kolej, panteon ve neo-gotik saint paul kilisesi gibi bölgeleri sayarak çok geniş. Bunu takiben Bükreş’e dönüş yolculuğuna başlayın.