ABD’de 3 Müslüman’ın öldürüldüğü katliamın ardından ifadeler, Gabriel Garcia Marquez’in “Kırmızı Pazartesi’ romanında anlattığı türden ‘bilinçli göz yumma’ trajedisini ortaya koyuyor.
Habertürk’te yer alan habere göre ABD’de salı günü 3 Müslüman gencin öldürülmesinin ardından, olayın bir nefret suçu olup olmadığı yönündeki tartışmalar sürüyor.
Henüz 1 aylık evli Deah Bereket (23) ve Yusor Muhammed Ebu Salha (21) ile Yusor’un kız kardeşi Rezan Muhammed’in (19) katili Craig Stephen Hicks’in (46) amacı henüz netlik kazanmadı.
Kuzey Corolina Savcılığı, olayın ardında ‘uzun süredir devam eden bir otopark kavgası’ olduğunu açıkladı. Hicks’in eşi Karen de “Tek söyleyebileceğim, bu olayın din veya kurbanların inancıyla kesinlikle ilişkisi olmadığıdır” dedi.
Kurbanların yakınları ise olayın sadece bir otopark sorunu olmadığı görüşünde. Sandırıda 2 kızını yitiren Muhammed Ebu Salha, “Bunların başımıza geleceğini biliyordum” diye konuştu. Hicks’in kızlarının kapısına gürültü gerekçesiyle sık sık dayandığını ve belinde silahla görüldüğünü anlatan baba, “Kızım bana bir keresinde ‘Sanırım görünüşümüzden ve kimliğimizden nefret ediyor’ demişti. Bu bir nefret suçu olmasa, herkesi tek tek başından vurur muydu?” ifadesini kullandı.
Deah Bereket’in yakın arkadaşı yönetmen Kenan Demir de kurbanların Hicks tarafından sık sık ırkçı saldırıya maruz kaldığını ileri sürdü. Demir, “Bu kişi (Hicks) daha önce de Deah’ın eşine ‘Sen neden başörtüsü örtüyorsun, siz neden Müslüman’sınız, ne işiniz var Amerika’da?’ diye tehditler yağdırıyordu. Son hafta tehdit edip silahını da göstermiş” dedi.
KOMŞULAR TEHDİTLERİ BİLİYORDU
Hicks’in komşularının da verdikleri ifadeler de yaklaşan bir trajediden haberdar olunduğunu gösterdi. İşsiz ve boşanma sürecinde olan Hicks, diğer komşuları da silahı ile tehdit etmişti. Bunlardan biri olan Michael Nam, “Bir keresinde onun ‘rezerve’ diye yazdığı alana park ettiğimde bana silahını göstermişti” diye konuştu.
Öldürülen 3 Müslüman öğrenci için cenaze merasimi düzenlendi. 6 bine yakın kişinin katıldığı cenaze namazının ardından naaşlar Raleigh İslam Derneği Kabristanı’nda defnedildi.
ÖLDÜRÜLMESEYDİ TÜRKİYE’YE GELECEKTİ
Kuzey Carolina Üniversitesi’nde diş hekimliği eğitimi gören Deah Bereket, Chapel Hill’deki Kuzey Carolina Üniversitesi’nden 10 kadar dişçi arkadaşı ile birlikte bu yaz Türkiye’ye gelip Hatay’daki sığınmacı kamplarında diş sağlığı hizmeti vermeyi planlamıştı. Bereket, geçen yıl da Türkiye’de Suriyeli sığınmacılara sağlık hizmeti vermişti. Bereket, “Refugee Smiles” adındaki projeye para toplamak için bir video hazırlamış ve yaklaşık 193 bin doların toplanmasına öncülük etmişti.
ACILI ANNE: ‘NEFRETLE YANIT VERMEYİN’
ABD’de öldürülen 3 Müslüman için dün bir gösteri düzenlendi. Chapel Hill’de buluşan yaklaşık 1000 kişi cinayeti lanetledi. Gösteriye Deah Bereket’in anne ve babası da katıldı. Anne Leyla Bereket, “Oğlum kimseden nefret etmezdi. Başkalarından nefret ederek yapılanlara cevap veremezsiniz. Yapılanlara karşı sevgiyle, barışla, affetmeyle yanıt vermelisiniz. Deah böyle yapardı” dedi.
ENDİŞE ARTIYOR
Chapel Hill’deki cinayetler ABD’de yaşayan Müslümanlar arasında yaşanan ciddi kaygıları daha da artırdı. 2 ay önce, Kansas City’de 15 yaşındaki bir Müslüman genç öldürülmüştü. Abisamad Şeyh Hüseyin, İslam karşıtı olduğu bilinen ve kimliği açıklanmayan bir kişi tarafından motorlu taşıtla ezilerek öldürülmüştü. Bu cinayetler, ABD’de camilere yönelik bombalama eylemlerinin arttığı bir döneme de rastlıyor. Saygın Zogby kuruluşu, 2010’dan bu yana “Müslümanlara yönelik Amerikan yaklaşımı ve hissiyatı” konularında kamuoyu yoklamaları gerçekleştiriyor. Bundan 5 yıl önce, ABD’de “Müslümanlara sıcak bakanların” oranı yüzde 35 idi. Geçen yıl ise ABD’de “Müslümanlara sıcak bakanların” oranı yüzde 27’ye düştü.