24/7 İletişim +90 546 656 35 88

Renklerin ve çeşitliliğin yeryüzündeki kesişim noktası

Raja Ampat, Papua Yeni Gine Adası’nın batısında, Endonezya’ya ait Kuş Kafası Yarımadası denilen bölgede, yaklaşık 1.500 adadan oluşan bir adalar grubu. Bölge, Endonezya’nın en büyük doğal parkı ve dünyanın en canlı noktaları olarak kabul edilen ‘Mercan Üçgeni’nin tam ortasında. Halkı Aborjinler dahil pek çok etnik grubu kapsayan Avustronezya kökeninden geliyor. Köylerin çoğunda elektrik yok, halk dış dünyayla bağlantısı olmadan izole yaşıyor. Adaların kendine has binlerce endemik kuş, bitki ve çiçek türü var. Tropik kuşlar, yarasalar, kelebekler, ilginç yağmur ormanı canlılarının yanı sıra yabani orkideler görülüyor. Kuş gözlemiyle ilgiliyseniz adalarda tropik kuşların olağanüstü sesleriyle güne uyanmaya hayran kalacaksınız.

Hürriyet Seyahat gezgini Yaprak Gürdal

Cıvıl cıvıl sualtı 

En çok sualtı tutkunlarının gözdesi olan ve dünyanın en güzel dalış noktaları arasında gösterilen Raja Ampat; doğaseverler, maceraperestler ve gerçek huzurun ne olduğunu tatmak isteyenler tarafından tercih ediliyor. Ancak bölgeye ulaşmak biraz zor. Cakarta’ya vardıktan sonra iki iç hat uçuşuyla Sorong’a, sonra da yaklaşık iki saat sürat teknesiyle seyahat etmek gerekiyor. Beklemeleri, uçuşları, transferleri üst üste eklediğinizde İstanbul’dan çıktıktan sonra cennete ulaşmak için 36 saatinizi vermeniz demek. Ancak burayı özel yapan da uzaklığı nedeniyle insan elinin değmemiş olması.

En son bilimsel çalışmalarda Raja Ampat’ta 1.427 balık ve 603 sert mercan türü (dünya üzerindeki mercanların yüzde 75’i) tespit edilmiş. Mercan üçgeninin tam kalbindeki bölge, zengin ekosistemi ve türlerin çeşitliliğiyle dünya üzerinde en çok sualtı biyoçeşitliliğine sahip yer olarak biliniyor.

Bölgenin tek oteli bir Türke ait olan Papua Explorers Dive Resort.

Bölgede konaklama olanağı yok denecek kadar az. Adaların en havalı konaklama tesisiniyse bir Türk açmış. Adı: Tunç Yavuzdoğan. Gam Adası üzerinde ve dünyaca ünlü Dampier Kanalı’nın içinde bir dalış resort’u olan Papua Explorers Dive Resort bir Türk’ün dünyada açtığı ilk dalış resort unvanına da sahip. Dünyanın en prestijli yarışmalarında birkaç kez dünyanın en iyi dalış resort’u da seçilmiş.

Papua Explorers’ı özel yapan sadece bulunduğu nokta değil. Otel yerli halkın kalkınmasından çocukların eğitimine, araştırmacılara destek olmaktan bulunduğu bölgedeki doğanın korunmasına ve araştırılmasına kadar önemli sosyal sorumluluk projeleri yürütüyor.

Adalar ülkesinin hazineleri

Endonezya binlerce güzellik barındıran bir ülke. “Nereye gitsem, neyi görsem” sorusu ülkeyi ziyaret etmek isteyenler için maliyetten ve zamandan tasarruf etmek için önceden çalışılması gereken bir konu. Ülkeyi ziyaret edeceklere önerilerimse şunlar:

Yogyakarta: Endonezya’nın Orta Cava bölgesinde. Eğer Cakarta Cava bölgesinin finans ve endüstri merkeziyse Yogyakarta’nın da bölgenin ruhu olduğunu söyleyebiliriz. Burası Endonezya’nın en ünlü arkeolojik sit alanı Borobudur ve Prambanan’a ev sahipliği yapıyor.

Bali: Hem Endonezya’nın hem de dünyanın en popüler adalarından. Ülkenin genelinin Müslüman olmasına rağmen Bali nüfusunun yüzde 93’ü Hindu. Adada neredeyse her evin kendine ait bir tapınağı var. Bu nedenle de adaya “Tanrıların Adası” deniyor.

Lombok: Batı Nusa Tenggara bölgesinde, Küçük Sunda Adaları diye adlandırılan adalar topluluğu. Turistik açıdan Bali’ye yenik düşmüş olsa da aynı harika kumsallara ve volkanik görüntülere sahip.

Gili Adaları: Üç küçük adadan oluşuyor: Gili Trawangan, Gili Air ve Gili Meno. Adalar benim gibi sualtı sevdalılarının uğrak yeri.

Komodo: İşte ‘Jurassic Park’ın gerçeğini yaşayacağınız bir yer! Komodo Ulusal Parkı, dünyanın en büyük kertenkelesine ev sahipliği yapıyor. 3 metre boya ve 68 kiloya kadar büyüyebilen komodo ejderi, dünyada sadece burada yaşıyor.

Borneo: Yüzölçümü açısından dünyanın en büyük üçüncü adası. Adadaki 160 milyon yıllık yağmur ormanları, dünyanın en eskisi. Adayı Endonezya, Malezya ve Brunei ülkeleri paylaşıyor.

Sulawesi: Burası enteresan bir ada çünkü yerlileri Toraja Kabilesi ölüleriyle birlikte yaşıyor. Toroja halkının ölüleri cenaze töreni yapılana kadar hasta kabul ediliyor. Mumyalanarak evin bir bireyi gibi evde tutuluyor, yiyecek-içecek ikram ediliyor. İhtişamlı, görkemli bir cenaze töreni için gerekli hazırlıkların tamamlanması ve para toplanması bazen yıllar sürüyor. Yeterli para toplandığında ise 4-7 gün boyunca tören yapılıyor. Son gün beden kayaların içinde açılan mezarlara yerleştiriliyor.

Bir yanıt yazın

Note: Comments on the web site reflect the views of their authors, and not necessarily the views of the bookyourtravel internet portal. Requested to refrain from insults, swearing and vulgar expression. We reserve the right to delete any comment without notice explanations.

Your email address will not be published. Required fields are signed with *