Okulların kapanmasıyla tatil sezonu açılırken, yurt dışına gitmek isteyen birçok kişi rotasını vize zorunluluğunun olmadığı ülkelere çevirdi. Türk vatandaşlarına 1 Nisan’da yeniden vize muafiyeti tanıyan Güney Kore, Türkiye ile tarihten gelen dostluk bağlarının yanı sıra kültürel ve sosyal benzerliklerinden dolayı da yoğun ilgi görüyor.
Okulların kapanmasını takiben pek çok ülkede tatil planları yapılmaya başlanırken, Türkiye’de de yurt dışı seyahatlerine ilgi arttı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2022’nin ilk çeyreğine ait yayımladığı veriler, Türkiye’den yurt dışına seyahatlerin bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 269,6 artarak yaklaşık 1 milyon kişiyi aştığına işaret ediyor. Yaz sezonunu kapsayan yılın 2. ve 3. çeyreğinde bu rakamların daha da yükselmesi beklenirken, yurt dışı tatil rotalarının ilk sıralarında vize muafiyeti sunan ülkeler yer aldı. Bu ülkeler arasında, 1979’dan bu yana Türk pasaportlarına sunduğu vize muafiyetini pandemi nedeniyle 2020’de askıya alan ve 1 Nisan 2022’de yeniden yürürlüğe koyan Güney Kore de yer alıyor.
Uluslararası turistlerin sosyal, kültürel ve tarihsel olarak kendilerine yakın hissettikleri ülkeleri keşfetmeye daha yatkın olduklarına dikkat çeken Kore Turizm Organizasyonu (KTO) İstanbul Ofisi Direktörü Hyuncho Cho, konuyu şu sözlerle değerlendirdi:
“Her yıl Türk halkının Güney Kore’yi ve kültürünü keşfetmesi için Kore’yi Türkiye’de tanıtan faaliyetlerde yapıyoruz. Bu süreçte hem kültürümüzün hem de tarihimizin benzer olgu ve olaylar üzerine kurgulanmasının Türk vatandaşlarının ilgisini çektiğini görüyoruz. Ayrıca Türkiye ve Güney Kore’nin köklü dostluk bağlarını derinleştirmelerine ve iki ülke insanlarının kültürel alışveriş yoluyla daha fazlasını keşfetmelerine yardımcı oluyoruz. Vize muafiyetinin yeniden getirilmesiyle birlikte Türkiye’den gelen ziyaretlerin artmasından çok memnunuz.”
GÜNEY KORE’DEKİ TÜRK ŞEHİTLİĞİ YOĞUN İLGİ GÖRÜYOR
Türkiye ve Güney Kore arasındaki bağların 50’lerin başındaki Kore Savaşı’na uzandığını belirten Hyuncho Cho, “Türkiye ve Güney Kore arasındaki dostluğun kökleri, 70 yıl önce yaşanan Kore Savaşı’nda yardım etmek amacıyla Türk askerlerinin ülkelerinden çok uzaktaki Güney Kore’ye gelerek büyük fedakarlıklar yapmalarına dayanıyor. Birleşmiş Milletler tarafından Busan kentinde yaptırılan şehitlikte Türk askerlerinin bulunduğu ‘Birleşmiş Milletler Kore Anıt Mezarlığı’ her yıl Türkiye’den gelen binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. Üstelik burada hükümet tarafından her yıl anma töreni gerçekleştiriliyor. Elbette Türkiye ile bağ ve benzerliklerimiz bununla sınırlı değil. Sosyal yaşamdan yemeklere, kültürel aktivitelerden doğasına kadar birçok konuda ortak paydamız bulunuyor” ifadelerini kullandı.
GÜNEY KORE MUTFAĞINDA TÜRK TATLARININ HİSSİYATI VAR
Gelenekselin modern kültürle harmanlanarak yaşanması sonucu Güney Kore ve Türkiye’nin sosyal yapıları benzerlik gösteriyor. İki ülke de örf ve adetlerini gelecek nesillere aktarmak için bunları sosyal hayatına entegre ediyor. Örneğin Türkiye’de halen var olan mahalle kültürü, komşuluk ilişkileri, dayanışmacı yapının aynısını Güney Kore halkında da görüyoruz. Sosyal yapıdaki bu benzerlikler, mutfak kültürlerine bile yansıyarak benzer tatlara kapı aralıyor. Örneğin Güney Kore’de de yumurtanın ve yeşilliklerin bol olduğu kahvaltılar; baharatlı, renkli ve lezzetli akşam yemekleri tercih ediliyor. En çok bilinen örnekler arasında Kimchi (Turşu türü) ve Mandu (Mantı) isimli yiyecekler bulunuyor.
MÜZİK KÜLTÜRLERİ DE İKİ ÜLKEYİ YAKINLAŞTIRAN BİR UNSUR
Türkiye ile Güney Kore’nin benzerliklerinden biri de müzik. Tıpkı saray yaşantısına kadar uzanan geleneksel Türk müzikleri gibi, Jongmyo Jeryeak adı verilen geleneksel Kore müziğinin yanı sıra belirli temalar üzerinde üretilmiş, bir davulcu tarafından icra edilen ve hikaye anlatan pansori adı verilen şarkılar da bulunuyor. Bu şarkılar Kore’nin kültürel zenginliğini anlamak için keyifli bir seçenekken, günümüz Güney Kore’sini yansıtan K-Pop kültürüne de Türkiye’deki gençler oldukça ilgi duyuyor.
MODERN KENTLER GELENEKSEL KÖYLERLE BİR ARADA
Güney Kore tıpkı Türkiye gibi, kültürlerin iç içe geçtiği modern kentlerden geleneksel köyler ve antik-tarihi tapınaklara kadar uzanan zengin bir coğrafyaya sahip. Örneğin Kore Ulusal Saray Müzesi, Ulusal Halk Müzesi, Bukchon Hanok Köyü, Gwanghwamun Meydanı, Jongmyo Tapınağı gibi yerler, ülkeye gelen turistlerin ilk durakları arasında yer alıyor. Üstelik Müslüman vatandaşların dini gerekliliklerini rahatça yerine getirebileceği ve Türkler tarafından inşa edilmiş camiler de bulunuyor. Yemek, müzik, tarih, sosyal yaşantı gibi unsurları oluşturan her örnek, Türkiye ve Güney Kore arasındaki bağları temsil ediyor ve güçlendiriyor.
TÜRKİYELİ GEZGİNLERİN KORE’Yİ KEŞFETMELERİ ADINA KTO’NUN DESTEĞİ